Sene 88 ya
da 89 ‘dan biri. Zamanı tam hatırlamıyorum ama olayı dünmüş gibi çok iyi
hatırlıyorum.
O gün
yaşadığım korku ve gerilimi unutabilmem mümkün değil zaten.
Mardin’de
küçük bi dağ köyündeyiz…
O zamanlar ellerinde
birer siyah çanta ile köyleri gezen adamlar var.
Sünnetçiler!
Gerginliğin ve
korkunun sebebi de tabi ki onlar.
O uğursuz
haberi, dışarıdan gelen ninem vermişti “köye sünnetçiler gelmiş” ardında da
eklemişti “bizimkileri de (benle kardeşim oluyoruz) sünnet ettirelim”
Kardeşim o
zamanlar küçük olayın farkında değil lakin ben “ tehlikenin farkındayım”..
Babamla beraber
sokağa bakıyoruz. Çünkü gelen istihbarat siyah çantalı adamların komşunun
evinde olduğuna yönelik…
“Birazdan çıkacaklar
ve başka bi eve girmeden yakalamak lazım” derdinde, babam.
Ben de
pencerenin eşiğinde sadece sokağı görebilecek kadar kafamı uzatmış bakıyorum. Hani
sanki adamlar beni görse “koş la şu evde sünnetlik çocuk var” diye bizim eve
hücum edecekler sanıyorum. Öyle korkmuşum yani.
Adamlar o
komşudan çıkıp başka bi eve girdiler, babam da o an için boş verdi.
Derin bi
nefes aldım doğal olarak, dışarı çıktım gönül rahatlığı ile. Artık beni
unuttuklarına ya da vazgeçtiklerine kesin kanaat getirdim. Evin arkasında
misket oynuyoruz arkadaşlarla.
Baktım amcam,
evin üstünden beni çağırıyor “ gel Hemo Dayın gelmiş” diyor.
“Hemo Dayım
mı?
Nasıl olur? Bize
çok uzaklar, şimdi bize mi gelmiş” gibi düşünceler ve sevindirik olmuş çocuk
gülüşü ile eve koştum.
Gördüğüm manzara
karşında tüm sevincim kaçtı haliyle. Zira kardeşimin “işini halletmişler”
kenarda yatıyor, adamlardan ikisi de Hemo Dayıma hiç ama hiç benzemiyor.
“ Ee hani Hemo
dayım “diyebildim, o şokla. Adamlardan biri “gel gel ben de senin dayınım”
dedi. Ben de gittim saf saf. Adamlardan biri elimi tuttu amcam da gözlerimi
kapadı, kaçınılmaz operasyon gerçekleşti.
Operasyon dediysem
yanlış anlaşılmasın, bildiğin makasla kestiler adiler! Öyle ağrısız sızısız
hikayeleri yoktu. Zaten yara oldu kaç ay iyileşmedi…
Bu kadar
şeyi boşuna anlatmadım tabi. Benim sünnet hikayemin kimseyi ilgilendirmediğinin
farkındayım.
Son zamanlarda
memleketin sünnetten sorumlu ombudsmanı Cemil çiçek’in BDP ye yapacağı ziyareti
düşündüğümde aklıma direkt kendi hikayem geliyor. Cemil Çiçek siyah çantalı
sünnetçi gibi canlanıyor gözümde. Bdp’liler de benim gibi köşe bucak kaçan
çocuklar oluyor haliyle.
Bdp’li
arkadaşlardan rica ediyorum lütfen kendilerine dikkat etsinler, bu adamın sağı
solu belli olmaz her an “ aç lan bakıcam” diyebilir, sünnetsiz olanları sünnet
ettirebilir. Durduk yere başınıza iş almayın.
Erol Dora Abê sen de dikkat ne olur! Onun başkanlık
yaptığı günlerde rapor neyin al, mümkünse karşılaşma kendisi ile her an krizi
tutabilir.
Not: bizim
zamanımızda bizim orda böyle sünnet olan çocuğa takı işi falan yoktu tabi,
şimdi “hasılat” baya ciddi boyutlarda, kardeşimle yeniden sünnet olmayı
düşünüyoruz. Cemil Çiçek’i de davet edelim diyoruz. Sünnetsiz Kürtleri 2 eksik
sayar artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder