O gün Kürtler için İslamcı dili ile olumlu şeyler söylüyordu ve haliyle klasik Kürtler olarak bizim hoşumuza gitmişti.
O günden sonra ve o günün hatırına Metiner i yine cesurca söyler umuduyla takip ettim ben. Ki kendisi sağ olsun beni her seferinde istikrarlı olarak yanılttı. Ne kadar salakça bi beklenti içinde olduğumu hatırlatıp durdu.
Beklenti içinde olduğum adam “pekeka “ diyen tuhaf bi yaratığa dönüştü gitgide. Sırf bu bile bi tiksinme sebebi olabilir.
Metiner’den umudu keseli baya zaman olmuşken dediler ki, kasedi çıkmış. Hemi de Tayyibe saydırmış!
Tam da dayımın lafını söyleme vaktiydi benim için! Kaydı dinlerken “erê de wilo bişitexil oxlimm” diye bağırdım ben de ji.
Yalınız “beyin kıvrımları” tanımlamasını duyduğumda durdum.
Kıvrım kelimesi kıvırmayı çağrıştırdı direkt, kıvırmak da doğal olarak Metiner’i...
Bu olayın hemen sonrasında benim ve sanal alemdeki herkesin ortak sorusu şu idi : Metiner ne zaman ve nasıl kıvıracak acaba?
Yine sağ olsun kendisi bu defa bizi şaşırtmayarak ve çok da bekletmeyerek :”ses benim ama fikriler benim değil” deyi verdi.
Tam da ona yakışan cevap kanımca…
Ya da tam onu ve beraber siyaset yaptığı arkadaşlarını tanımlayan bi cevap.
Sadece Ses ve görüntü onların artık…
Fikirsiz, birer kuru kalabalık ferdi olup çıkmışlar. Mecliste kol indirip kaldırmaktan başka bi işe yaramıyorlar. Padişahın sözünün dışına çıkamıyorlar. Tam anlamıyla teslim olmuşlar.
Demokrasi adını kirleterek söyledikleri “ileri demokrasi” bu olmalı sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder