16 Eylül 2011 Cuma

harbiye konseri.




14 Eylül akşamı Kardeş Türküler harbiye açık hava tiyatrosunda şahane bi konser verdi.

Bu dünya görüşüne sahip insanların ismi “HARBİYE” olan bi yerde toplanması bana hep ironik gelir. Barışa vurgu yapılabilecek en güzel yerlerden biridir kanımca. 


Orduevinin hemen dibinde, memleketin çok kültürlüğünü, balkondan da olsa izleyen askerlere haykırmak güzel. ..

Tabi mekan demişken bi iki konuya daha değineyim, içerisi tam anlamı ile soygun yeri. Tuvalet bile 2 lira yani. Ayrıca konser biletleri de oldukça pahalı idi. Zaten gelen profil de “halk” değil “vatandaş”…

Para hırsı gözleri öylesine bürümüş ki, merdivenlere biletle seyirci alınıyor. Sadece bu konser için değil bu dediğim, genel bi durum. Merdivenler dolu olması demek oraya gelmiş binlerce insanın olası bi yangında, depremde zaten zor olan tahliyesinin imkansızlaşması demek. Kimse buna dikkat etmiyor. Ders almak için bi felaket bekliyorlar anlaşılan.

Sahnenin seyircilere göre sol tarafında duran kıvırcık saçlı solist arkaaşa selam ederekten konsere geçiyorum.

Aynur’u hiç sevmeyen biri olarak gelmemesi benim ve birlikte gittiğimiz arkadaşlar için isabet oldu. Başkaca bişey demek gereksiz. –gecenin güzel taraflarından biri de ordaki arkadaşlardı tabi-


Yeni albümlerinin teması olan “çocuk” görsel olarak şahane işlenmişti. Hele ki yo-yo şarkısındaki danslarda… Şarkıda Filistin’den havalanan kuşun Cizre semalarına varması anlatıyor özetle. Gösteride de yo-yo lar ile yapılan taş atma figürleri her iki coğrafyanın çocuklarına çakılmış bi selamdı ve özetle mest etti.

Bu mest olma hali tüm konser boyunca da devam etti tabi.

Arto Tunçboyacıyan kısa “şov” u ile geceye hem anlam hem de neşe kattı.
Ve tabiî ki Sezen Aksu! Kendimden nefret ettim yahu! Neden daha önce sahnede canlı izlemedim diye.

Okmeydanı çocuk korosunu görünce böyle bi sevindirik oldum,Okmeydanı çocuğu olarak. Bi ara çocuklardan birinin yüzünü yakından çektiler de heyecanını gözle görebiliyordunuz. Bi an kendimi onun yerine koydum da orda olsam heyecandan altıma işerdim, kesin yani.

Ara Dinkjiyan elinde cümbüş çıktığında benim aklıma direkt aram tigran düştü. Onun udu eşliğinde Binlerce kişinin usul usul “ağladıkça”yı söylemesi kanımca gecenin pik noktası idi.

Sezen Aksu’nun dediği gibi “bize kardeş olduğumuz hatırlatan” Kardeş türkülerin ne kadar yüce bi iş yaptığını bi kez daha idrak ettik,o gece. Emeği geçenlere teşekkür ederiz.

Kıvırcık saçlı soliste selam etmiş miydim? Etmediysem selam ederim. J




http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=50370&p=1&rid=2368


1 yorum: