22 Ekim 2011 Cumartesi

tsk'nın matematikle imtihanı.



2 sene evvel yazmıştım bu yazıyı, 30 yıldır bişey değişmediği gibi, son 2 yılda da değişmedi. hala güncel yazı, yenisini yazmaya üşendim :)



Bi aralar televizyonları kasıp kavuran star yarışmalarından aklımızda tek bir isim kaldı : Ajdar.


Rezil sesi ve aşmış özgüveni sayesinde, kendisi ile uzaktan yakından alakası olmayan bir konuda toplumda tanındı Ajdar.  Onu bu kadar meşhur edense tabi ki televizyoncuların oyunu idi. Alttan alta dalga geçmek için çıkardıkları, ne yapıp söyleyeceği belli olmayan ve gürültülü her yere toplanan halkın “acep ne yapacak” diye merak ettiği ajdar sayesinde reyting aldılar, Ajdar da tanınarak fayda gördü bundan. 

Mutual ilişki yani…

Asıl söylemek istediğim artık siyasetin de bi Ajdar’ı var: Osman Pamukoğlu.

Hitlere rahmet okutan fikirleri ile Pamukoğlu, son zamanlarda hangi kanalı açsak karşımızda… 

Ve yine acaba paşa ne yumurtlayacak diye oturup izliyoru(z)m.

Birkaç ergen dışında kendisini ve fikirlerini ciddiye alan var mı bilmiyorum ama Pamukoğlu’nun bugün görece kendisinin bölgede görev yaptığı yıllara göre daha rahat konuştuğumuz Kürt sorunu hakkındaki söylediklerini duyunca kanım donuyor.

Kürtlerin anadilinin Kürtçe olmasını “ devletin Türkçe öğretememesi “  yani asimilasyon politikalarındaki başarısızlığına bağlayan pamukoğlu’nu ve görevde olduğu yıllarda bölgede yaşananları, anlatılanları düşününce hayal olarak nitelendirebileceğimiz şeylerin bile gerçekleşmiş olma ihtimalini ne kadar yüksek olduğunu anlayabiliyorum…

Kürtler tarafından ciddiye bile alınmayan Pamukoğlu’nu ilk seçimlere kadar çekeceğiz gibime geliyor, sandıkta binde 3 oy alıp evine dönene kadar sabredecez artık. Hem dedik ya mutual ilişki, televizyoncu ve pamukoğlu karşılıklı fayda görüyor.
…….
Geçen akşam tv’de konuşurken izlediğim bir diğer paşa İlker Başbuğ ise devlet Bahçeli’nin pabucunu dama atan bir hesap yapmış.

 Gerçi ben orayı kaçırmışım ama gazetede  görünce kendimi gülmekten alamadım. 
Hesabına göre toplamda 40 bin ( ohaaa) PKK ’li öldürmüşler ve bugünkü militan sayısı ile karşılaştırdıklarında PKK’yi 5 kez bitirmişler.

Şimdi düşününce “kaldı mı dohuzzz “  daha mantıklı bi hesaptı sanki. Di mi?
Ben de kara harp okullarından en azından mühendislik bilgisi yüksek adamlar çıkıyor sanıyordum, yanılmışım.

Aslında çatışmalarda hayatını kaybeden PKK’lilerin TSK tarafından ilan edilen sayıları bambaşka bi olay. Özellikle asker kayıplarının çok olduğu çatışmalardan hemen sonra açıkça sallamasyon olduğu belli olan ve sadece toplumun öfkesini dindirmeye yönelik olan açıklamalar..

Geçtiğimiz senelerde yanlış hatırlamıyorsam Dağlıca baskınından sonra okulun kantininde haberler izlerken, dersten çıkan  öğrenciler de koşarak ve merakla haberleri izlemeye başladılar. Arkadan gelenlerden biri sordu “ kaç kaç olmuş” arkadaşı da gayet doğal karşıladığı bu soruyu asker sayısını söyledikten sonra PKK için “ 243” gibi bi sayı söyledi. TSK’nin açıkladığı ve “küsuratlı sayı veriyorum ki salladığım anlaşılmasın” prensibinin bariz örneği olan bu sayıyı duyan elaman “ ohh “ dedi.

Sanırım o sayıları duyan neredeyse tüm Türk milliyetçileri benzer tepkiyi göstermiştir. Öyle ya eğer basket maçı gibi gördükleri ölüm sayılarında geri kalsalar ne olacak halleri.  Mağlubiyet hissi ile Boşu boşuna ölüme gönderdikleri gençlerin hesaplarını birileri sormaya başlasa ne yaparlar? Bu damarı yıllardır sömüren ve kimse tarafından sorgulanmayan TSK istediğini elde etmesi zor da olmuyor haliyle.

Bence bu sayıları medyaya verenler ya saymayı bilmiyor ya da hiç dayak yememişler. 243 ü nasıl saydığı bi yana, bu kadar kişinin öldüğü bi saldırının en 300-350 kişilik bi grup tarafından yapılmış olması lazım ki bu da pkk için gerçekçi bi sayı değil… bu konuyu takan var mı, onu da sanmıyorum.

Ayrıca her operasyonda en az 50-60 öldürdükleri ve yıllardır 3 bin- 4bin dedikleri PKK ’nin bitmemesi de başka bi konu. Bir ara bi espiri okumuştum. Diyordu ki “ eğer evrim varsa Kürtler kesinlikle amipten gelmiştir. Baksana bölünerek çoğalıyoruz “. Dağdakiler de bölünerek mi çoğalıyor, yoksa Türk tarafındaki İşkembe-i Kübra’dan sallayanlar mı abartıyor anlayamadım.

Bu sallayanlardan biri ve en büyüğü de Osman Pamukoğlu.

Görev süresince 5 bin PKK vurduğunu iddia ediyordu. Ne denir ki buna. Benim bildiğim en hafif ifade; ohaa! Hakkaten oha. Gerçi bi belgeselde anlatıyordu “ git şu vadide 400 ceset var” diye gazeteciye emir vermiş. Öyle bakmış, olsa olsa 400 tane öldürmüşüzdür demiş. Sallamasyon kesin yani…

Bi de ciddi ciddi anlatmıyorlar mı bunları ben ona yanıyorum. İşin daha kötüsü TSK halkın en çok güvendiği kurumlar anketinde hep ilk sıralarda çıkıyor. Açıkça yalan söyleyeyip halkın sırtında, gücü ellerinde tutanlar ve yalanı sorgulamayan halk… TSK halinden oldukça memnun, halk bazı bazı rahatsız...

Bunun da biyolojideki adı; Asalak yaşam…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder