Kordon, kız, hava, demokrasi kılıflarıyla
bezeli faşist bi memleket aslında..
Burda herkes demokrat, herkes Avrupalı ama lafta…
Rahat ve çağdaş olmayı parkta bira içebilme
özgürlüğüne endekslemiş gençleri var.
Atatürkçü değiller. Atatürkçü olanları kordonda
ya da bilumum sahil şeridinde bira içtikten sonra ufka bakıp, "Türkiye’nin
neresinde böyle bi rahatlık var Allasen?" diyorlar ve çocuğunun yaptığı
işle sağa sola koltuklarını kabartan ebeveynler gibi gururlanıp geriniyorlar.
Halbuki
işin aslı o değil. Boş bi memleket burası. Kafalar boş. Rahatlık ve tembellik
insanın beynini kemiriyor.
Başlığı fark etmez, herhangi bir dünyevi olayı
dönüp dolaştırıp Atatürk’e bağlamanın ötesinde hiçbir siyasi birikimi olmayan
saman kafalıların diyarı.
Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk dışında hiç bir
şeye tepki yok. Ses yok. Yorum yok…
Duyarlılıkları şeytan üçgenini andırıyor.
Geçen gün haftanın 5 günü ve günün 9 saati yüz
yüze baktığım birisi, 80 darbesini ve evren'i övüyordu.
Bir diğeri kaçak elektrik dedi. Taş atmasalarmış
diye geğirdi beriki.
Böyle kafalar var İzmir’de.
Demokrat olmakla övünüyorlar.
Bu
kafayla kendilerini Türkiye’nin geri kalanından üstün görüyorlar.
Halbuki
ben bir Tokatlıyı, bir Bilecikliyi yahut bir Konyalıyı bu kafalara tercih
ederim. Aslında ben, -miş,-muş gibi yapmayan her insanı bu kafadaki insanlara
tercih ederim.
Görünmez faşistler. Sinsi gibi. Var ama yokmuş
gibi yapıyor.
Komşu şehirlerdeki delikanlıların sürü sepet İzmir’ gelme hayalleri, İzmir’i övmeleri ve İzmir kızları merakı her ne kadar belden aşağısıyla ilgili bir durum olsa da, söylemek istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder