22 Kasım 2011 Salı

ölmüş adalet




Geçen gün kitap fuarında şeyhmus diken anlatmıştı bu hikayeyi,ilk kez orda duydum. Paylaşayım istedim.

“Çok eski yıllarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış. Ama bu ülkede hukuk ve hâkimler de varmış.

Törelere göre bir vatandaş öldüğünde, şehir merkezindeki dev çan bir defa, eşraftan birisi ölürse iki, büyük bir devlet adamı ölürse üç defa çalınırmış.

Kral öldüğünde de çalınma sayısı dörde çıkar ve sesi de uzun uzun da yankılanırmış.

Gel zaman, git zaman şehirde bir olay olmuş ve iş mahkemeye intikal etmiş.

Davanın sanığı olarak mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin masumiyetini bütün vatandaşlar bilmekteymiş. Bir formalite olarak görülen ve de sanığın beratı beklenen bu davadan sürpriz bir karar çıkmış sanık para cezasına mahkûm olmuş.

Hâkim kararı sanığın yüzüne okuduktan sonra bir diyeceğin var mı diye sormuş. Sanık da cevaben hayır demiş.

Mahkeme bitmiş, dinleyiciler dağılmış ama kafalarda da soru işaretleri oluşmuş. Ve tam bu sırada dev çanın sesi duyulmuş.

 Tabii herkes merak etmiş acaba kim öldü.

Çan bir defa daha çalmış. Kalabalık mırıldanmış eşraftan biri öldü.

Şehir çan sesi ile bir defa daha inletmiş.

 Kalabalık bir birine sormuş:
Ölen büyük bir devlet adamı, acaba kim ?

Soruya cevap alınmadan çan bir defa daha yeri, göğü inletmiş.

Herkeste bir feryat eyvahhh kralımız öldü!

Ancak törede görülüp işitilmemiş bir şekilde çan, beş ve altıncı defa da çalınmış.

Yer gök inlemiş ve sonra da sesler kesilmiş.

 Herkes merak içine bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için çan görevlisine koşmuş.

Bir de bakmışlar ki çanı haksız yere mahkûm edilen adam çalıyor.

Ve ona sormuşlar:

Ne demek beş ve altı defa çan çalmak Kraldan daha büyük birisi mi öldü?
Cevap şaşırtıcı, şaşırtıcı olduğu kadar da anlamlıdır:

Evet, Adalet öldü!”


Türkiye de adalet, hele ki Kürtler için öleli çok uzun zaman oldu.farkındayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder